Sayfalar

4/23/2008

başlık mı? o da nesi?

pekala, kafa karışıklığını düzeltmenin en iyi yolu nedir? bunu bilen var mı? eğer kesin çözümü bilen varsa, lütfen bana da söylesin.
evet, bu derdimi açıkladıktan sonra yazıya gelebiliriz. bugün "muğlak olma" yı işleyeceğiz. konuklarımı göremiyorum, yine her zamanki gibi ekilmişim ve görünen o ki programı tek başıma yapacağım (of, konuya girmek için ne saçma bir başlangıç oldu, kafa karışıklığıma verilmesi önemle rica olunur)
muğlak olmayı seviyorum sanırım. yani; sinirli görünsem de aslında içimde sakin olduğum, ya da hanım hanımcık giyinmiş bi şekilde dolansam da içimde hergelenin teki olduğum (bu hergelelik erkeklere mahsus bir özellik olarak görülse de, bence bazen kızlar da pekala hergele olabilir, olmalıdır da) zamanları seviyorum.
olduğumdan farklı biri gibi görünmek değil ama kastettiğim. ama düşündüm de üstte yazdığım şey biraz onu çağrıştırdı. yok bugün istediğim gibi ifade edemiyorum kendimi, ama ısrarla yazmaya da devam ediyorum.
demek istediğim belirsiz olmak, karşımdakinde öyle bi fikir bırakmak hoşuma gidiyor bazen. benim ne halt olduğumu kestirememesi ilginç ama hoş geliyor işte. bazen görünmez olmak ister ya insan (hepimiz istemişizdir hayatımızda sanırım) işte onun gibi birşey diyeyim ben.
ee, ne demeye yazdın bütün bu lafları derseniz, hiç bir amacım yoktu açıkçası.
boris vian seven varmıdır, bu yazdığım yazıları okuyanlardan acaba? ben çok severim de kitaplarını. resmen burnunun dikine giden, kafasında ne varsa onu yazan ama allah için güzel yazan bir adam kendisi. ben böyle düşünüyorum tabii ki.
konudan konuya atlamak bir nevi dikkat dağınıklığına işaret olabilir ve evet sanırım bu aralar dikkatim pek dağınık, kafa karışıklığının etkilerinden olabilir.
bazen temiz bir pataklanmanız gerektiğini düşündüğünüz oldu mu hiç? benim zaman zaman olur. sanki iyi bir dayak kafamı temizleyip beni kendime getirecek ve adam edebilecek gibi gelir. hiç dayak yemedim işe yarar mı bilemiyorum ama.
aslında bir süredir bahsetmek istediğim bir manken var. ama şu anda istediğim gibi bir resmini bulup da bloga koymaya fazlasıyla üşendiğim için manken eli böğründe bekleyecek.
zaten bugün ziyadesiyle saçmaladım. neyse ki kimseler okumuyor blogumu.

Hiç yorum yok: