Sayfalar

1/20/2008

oyun mu ölüm?

tuhaf olaylar yaşıyoruz aslında şu hayatta. biz saçma işlerle uğraşıp, manasız tartışmalar-kırgınlıklar yaşarken bir anda pat diye hayatımızdaki biri ölebiliyor, puf diye bir hayat sönebiliyor. anlaması, alışması zor işler bunlar. belki ölüm korkusundan yapıyoruz bütün o yaptıklarımızı, ufacık şeyler yüzünden bile edilen kavgaları. ama bi an sonra ölüm geldiğinde bütün o söylenmek istenip de lafı bile edilememiş, içimizde itinayla yer etmiş o cümleler, ne oluyor onlara? edilen kavgalar, söylenen tartışma kelimeleri, iğneleri laflar, onlara ne oluyor? hepimizin içinde çıban gibi kalıyor işte.
söylenmek istenip de habire ertelenen güzel sözler, itiraflar hepsi kocaman bir boşluk yaratıyor içimizde, yerlerini bulamadıkları, sahiplerine ulaşamadıkları için.
saçma bi takım olaylar yüzünden sarf edilen incitici sözler de taş gibi bi ağırlık yapıyor içimizde. çünkü onlar gerçekte isteyerek söylenmemiş, manasızca, anlık bir sinirle ağızdan kaçmış sözler oluyor.

Hiç yorum yok: