Sayfalar

1/30/2008

müdanasız olmak:

radyo eksen'de ayça şen'in programını takip eden, dinleyen var mı bilmiyorum. takip edenler bilir, egosu yüksek biriymiş gibi görünüyor ama aslında mütevazi bir kişilik bence, yani ben öyle hissediyorum. bazen de ziyadesiyle fazla konuştuğu için yeter deyip radyoyu susturduğum oluyor ama yine de seviyorum programını ve onu dinlemeyi.
her neyse, sadede geleyim, geçen bir programında müdanasız olmaktan bahsediyordu. kendisi öyleymiş, yani genelde öyle olmaya çalışıyordur diyelim. başkalarının bizim hakkımızda söylediklerine, yaptıklarına çok da fazla takılmamak, buna bağlı yaşamamaktı sanırım kastettiği. bir de yapmak ve söylemek istediklerimizi çok da içimizde tutmamak, evet ben bunu da aldım söylediğinden. bi "müdanasız olmak" lafından kendime göre de ne çok anlam çıkarmışım o ayrı konu ya.
haklı değil mi ama yahu. bir yere kadar tabiki de başkalarının (bu başkaları sevdiklerimiz, yakınlarımız olacaktır haliyle) bize tavırları etkili olacak, bunun olmaması imkansız zaten de, yine de kendi içimizde müdanasız olmayı başarmalıyız, en azından ben başarsam kendi adıma pek hayırlı bişi yapmış olacağım.
ayça şen'in dediği gibi, fazla müdahaleye kalkışan birine "hayt,hoyt, bi uçan tekme, bi yumruk..." deyip kendime bakarsam pek güzel olacak.
ve ve, ertelememek, işte bu da çoook önemli bir konu. buna sonra değineceğim galiba. herkesin de derdiydi ya benim yazım, neyse takılıyorum kendi sayfam değil mi ya,istediğimi yazarım. heyt, hoyt ....

Hiç yorum yok: